Tenerife faciası, 27 Mart 1977 tarihinde, İspanya'nın Tenerife Adasında bulunan Los Rodeos Havalimanı'nda (Tenerife Kuzey Havalimanı olarak da bilinir) iki Boeing 747 uçağının yerde çarpışmasıyla oluşmuş kazadır. Yerde geçekleşen ve havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazasıdır.
Dünya havacılık tarihinin en büyük kazası, Tenerife Uçak Kazası'nda 583 kişi ölmüştür. Çarpışmaya büyük oranda iletişim yetersizliği neden oldu. Kaptan pilotun yapmış olduğu bir hata yüzünden facia gerçekleşti.
Kazaya karışan Boeing 747 (KLM) |
Kazaya karışan Boeing 747 (Pan Am) |
O gün Tenerife yoğun sis altındaydı. Görüş açısı oldukça düşüktü. Ayrıca o dönem ilkel ve küçük bir havalimanı olan Tenerife Kuzey Havalimanı da kuleye ve uçaklara yardımcı olacak radarlara sahip değildi. Gran Canaria Havalimanı'na gitmek için havalanan Pan Am uçağı bomba ihbarı nedeniyle Tenerife Kuzey Havalimanı'na iniş yapmak zorunda kalmış, birkaç saatlik bir bekleyişten sonra kalkış vakti ancak gelebilmişti. Onunla aynı anda, Hollanda Kraliyet Havayolları (KLM) uçağı da Tenerife Kuzey Havalimanı'ndan kalkış yapacaktı. Önce, KLM uçağı kalkış yapmak için piste çıktı. Kule, uçağa pistin sonuna gidip 180 derece dönmesini ve kalkış için kulenin iznini beklemesini söylemişti. Ardından kule, Pan Am uçağına kalkış izni verdi ve havalimanının 3. çıkışını kullanıp KLM uçağının yanındaki pistten kalkış yapmalarını söyledi.
Bu arada kulenin de görüş açısı sisten dolayı tamamen kaybolmuştu, sadece pilotlarla olan telsiz konuşmalarına güvenerek hareket ediyorlardı. Saat 17:04'de KLM uçağı kulenin söylediği gibi pistin sonuna gidip 180 derece dönmüş ve kalkış için yerini almıştı. Pan Am uçağı ise havalimanını bilmediğinden hâlâ 3. çıkışı arıyordu ve kalkış yapamamışlardı. Tam bu sırada beklenmedik bir şey oldu, kule KLM uçağına kalkış izni vermediği halde deneyimli KLM pilotu Van Zanten, uçağa tam gaz verip kalkmaya başlamıştı. O sırada Pan Am uçağı, KLM uçağına 1400 km mesafedeydi ve hâlâ kalkamamışlardı. Kara kutu kayıtlarına göre, Pan Am pilotu sisler içindeki KLM'nin ışıklarını fark ettiğinde ''Orada!'' dedi. Bu sırada Pan Am C-4 çıkışına yaklaşıyordu. Pan Am pilotu Victor Grubbs, KLM'nin kendilerine doğru kalkış hızıyla geldiğini fark edince, ''Adi herif doğruca bize doğru geliyor!'' dedi ve ikinci pilot ''Havalan! Havalan! Havalan!'' diye bağırmaya başladı. Pan Am ekibi motorlara tam güç verdi ve çarpışmadan kaçınmak için sol yana, pistin dışına keskin bir dönüş yaptı. KLM pilotları Pan Am'i fark ettiklerinde durmaları için çok geçti. Son bir umutla ekip, uçağı erken kaldırmaya çalıştı. Bunun sonucunda, tırmanmaya çalışan uçağın kuyruğu piste çarptı ve 22 metre boyunca şiddetli bir biçimde sürüklenmeye başladı. KLM yerden nihayet kalktığında Pan Am'dan 100 metre ilerideydi. Uçağın burun kısmı Pan Am'dan kurtulmuştu, fakat motorlar, orta gövde ve ana iniş takımları 260 km/sa hızla Pan Am'in sağ cephesine çarptı. Pan Am jetinin yolcu kabinini tam olarak kanatların üst kısmından yırtarak açtı.
Çarpışma Anı (Temsili) |
KLM'nin sağ motorları ise Pan Am kokpitinin hemen arkasından girmişti. Çarpışmanın hemen ardından KLM tamamen havalandı. Fakat Pan Am ile çarpışması sonucu sağ dıştaki motor tamamen parçalanmış, tüm parçaları sağ içteki motor tarafından yutulmaya başlanmıştı ve kanatlar büyük zarar görmüştü. Çarpışma noktasını 150 metre geçtikten sonra KLM pike yaptı, ani bir biçimde yan yattı ve piste çarparak 300 metreden fazla sürükledi. Uçağın geç kalkmasına da neden olan tamamen dolu depodaki yakıt, çarpmanın hemen ardından saatlerce zapt edilemeyen bir yangına sebep oldu. Her iki uçak da tahrip oldu. KLM jetindeki tüm 234 yolcu ve 14 kabin görevlisi yaşamını yitirdi. Aynı şekilde Pan Am jetindeki 326 yolcu ve 9 kabin görevlisi, saçılan yakıttan çıkan yangın sonucu öldü. Geriye kalan 54 yolcu ve pilotlar da dahil olmak üzere 7 kabin görevlisi KLM tarafından tıraşlanan kabinden halen yerinde duran sol kanada çıkarak kurtulabildiler. Kazadan dakikalar sonra bile Pan Am'in motorları çalışıyordu. Motorları kapatmak istedilerse de, KLM tarafından tahrip edilen kabinde bulunan kontrol kabloları ve tuşları pilotları çaresiz bıraktı. Uçağın hiçbir sistemi çalışmıyordu. Hayatta kalanlar yardım beklediler. Fakat yardım ekibi, kazaya iki uçağın dahil olduğunu bilmiyordu. İtfaiyeciler yoğun sis altında pistin diğer ucundaki KLM ile ilgileniyorlardı.
Kaptan Van Zanten (KLM Pilot) |
Pan Am uçağının motorları hala daha çalışmaktaydı, pilotlar kalkışta iken son gücü verdikleri hali ile motor çalışıyordu. Bu çok tehlikeli bir durumdu çünkü rölantide çalışan bir motor bile önünde duran insanı kolayca içine alabilir, ardından onu paramparça ederek atabilirdi. Bu kazada böyle bir durum yaşanmadı ancak çalışan motorlar hasarlıydı ve içerisinde parçalar bulunmaktaydı. Bu parçaları motor etrafa dağıtıyordu. Bir kabin memuru da bu parçalar nedeni ile kanat üzerinde iken hayatını kaybetti. Motorun parçalanmasıyla memur tanınamayacak bir şekilde ölmüştü.
Motorlara soğutma işlemi uygulanıyor, olası patlamalara karşı önlemler alınıyordu. Hava sisli olduğu için facianın o anki seviyesi belli değildi. Sis kalktıktan sonra pistin tekrar hizmete girmesi yani temizlenmesi 2 gün sürdü.
KLM şirketi tam 110 milyon dolarlık tazminat ödemek durumunda kaldı.
Kaza Öncesi Çekilen Gerçek Bir Fotoğraf |
Pilotlar ile Kule Arasındaki Konuşmalar Ne İdi?
KLM uçağı pist başında kalkış için izin almaya çalışıyordu.
Tüm bunlar gerçekleşirken tek hat üzerinden iki uçakla da konuşulması işleri karıştırıyordu. Sesler birbirine karışıyordu.
Daha fazla beklemek istemeyen KLM’nin kaptan pilotu Van Zanten onca karışıklığın içinde uçağa tam gaz verip kalkışa geçmişti.
Yardımcı pilot kaptan pilota:
"Henüz kalkış izni almadık!"
ifadesini kullandı, bunun farkında olan Van Zanten şöyle karşılık verdi:
"Biliyorum, al hemen!"
Yardımcı pilot Klaas Meurs hemen kuleyle irtibata geçti ve kalkışta olduklarını, kalktıktan sonra çıkacakları irtifa, izleyecekleri rota gibi bilgileri verdi.
Kuleden gelen cevap şuydu:
"Okay , stand by for take-off, I will call you" (Tamam, kalkış için hazır olun, size haber vereceğim).
Yani kule, cızırtılardan dolayı, KLM uçağının kalkış için beklediğini düşünmüştü.
KLM ekibi hatlardaki sorun yüzünden sadece "Okay" kısmını duyabilmişti.
Ancak havacılıkta "Okay" ifadesiyle bir cevaba başlanması alışılmış bir durum değildi. Hava trafik kontrolörleri o sırada KLM uçağının kalkışta olduğunu anlamamıştı, "take off" ifadesini duymuşlardı ancak bunu kalkmadan önce verilen bilgilerin içinde geçen bir sözcük sanmışlardı. Çünkü konuşmaların arasına Pan-Am uçağının konuşmaları da giriyordu. Kuleden "Okay" ifadesini duyan KLM kalkışa devam etti.
KLM kalkışa devam ederken, Pan-Am uçağı hala pistteydi ve 4. çıkışa doğru ilerliyordu. Telsiz Pan-Am uçağı tarafından işgal edilmişti ve yalnızca tiz bir ses geliyordu. Tenerife Faciası yaşanmak üzereydi!
Pan-Am uçağı KLM’nin kalkışta olduğu sırada kuleye hala pistte takside olduklarını belirtiyordu ancak bu KLM uçağının kokpitinde cızırtı olarak duyuluyordu. Sis nedeniyle birbirini göremeyen uçaklar her şeyden habersizdi.
Dünya'nın en büyük havacılık kazasının yerde gerçekleşmesi... Gerçekten şaşılacak bir durum. Normalde uçak kazaları ya havada iken gerçekleşir ya da piste iniş esnasında gerçekleşir ki bu kazalarda özne her zaman tek uçaktır. Bu kaza ile hiç beklenmeyen durumların bile eğer ki işin içinde insan unsuru varsa geçekleşeceğini tüm insanlık duymuş oldu.
Pilotların bu kadar sabırsız ve acemi gibi davranması 583 kişinin ölümüne neden olmuştu. Bu kadar yetkin bir pilotun neden bu sabırsız davranışı gösterdiğini de kısaca açıklayalım:
Eğer ki o uçak oradan kalkmaz ise yolcular bir otele yerleştirilmek zorunda kalacaktı. Bunu havayolu şirketi karşılayacaktı ancak pilot Van Zanten havacılık hayatı boyunca hiç eleştirilmemiş, her zaman övülmüş bir pilottu. Hakkında bu tarz bir yazının ya da söylemin bulunmasını istemiyordu. Bunu önlemek adına da bir an önce oradan ayrılmak isityordu.
Çarpışma sonrası çekilmiş bir fotoğraf. Felaketin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. |
Evet dostlar, bu kazamız ile ilk uçak kazamızı sitemizde yayınlamış olduk. İçeriklerimizi paylaşmayı ve yorumlar yapmayı unutmayın. Her ne olursa olsun, emin olmadığınız durumlarda hiçbir zaman acele etmeyin. Bizim çıkaracağımız ders budur. Unutmayın:
Havacılıkta kurallar kanla yazılmıştır!